İstanbul’da sadece toplu taşıma araçlarıyla günde 5.7 milyon kişi, 13.5 milyon kez seyahat ediyor. İstanbulluların %37’si toplu taşımayı tercih ediyor.1

 

İETT (2014) verilerine göre İstanbul’da bir otobüs/metrobüs yolculuğunun ortalama süresi 32 dakika.2 Çeşitli araştırmalara göre bir İstanbullu bir günde yaklaşık 100 dakikasını yolda geçiriyor.3,4,5

 

İstanbul’da toplu taşımada geçen vakti (basılı veya dijital ortamda) okuyarak değerlendirmenin iyi bir fikir olduğunu düşünüyor ve bunu yapanları (izinlerini alarak) fotoğraflıyoruz.

 

Rastladığımız kitaplar Goodreads sayfamızda listeleniyor.

istanbulokurken@gmail.com

BASINDA

SIKÇA SORULAN SORULAR

 

Siz kimsiniz?

Üç kişilik bir ekibiz. Gizem Kendik bir sivil toplum kuruluşunda proje koordinatörlüğü yapıyor. Didem Kendik bir dergide fotoğraf ve sosyal medya editörlüğü yapıyor. Deniz Cem Önduygu ise görsel iletişim tasarımcısı. Teknik olarak uzmanlık alanlarımız doğrultusunda bir iş bölümü yaptık, ancak genel kararları hep birlikte veriyoruz. İstanbul Okurken’i gönüllü olarak yürütüyoruz, herhangi bir kurumla ilişkisi yok.

 

Neden bu projeye başladınız?

En verimli okumalarını toplu taşımada yapmış meraklı (ve fotoğraf çekmeyi seven) insanlar olarak bu durum üzerine bir belgeleme yapmak istedik. Belki biraz da toplu taşımada okumayı normalleştirmek, “Çok istiyorum ama okumaya zaman yok” diye şikayet edenlere bu seçeneği hatırlatmak istedik. İstanbul’un, ulaşımda çok zaman harcayan ve çok çeşitli toplu taşıma araçlarına sahip bir şehir olması da bizi motive etti. İstanbul Okurken’le kitap okuyanları yüceltmek, vaktini başka bir şey yaparak geçirenlerle (telefonda oyun oynamak, vs.) karşılaştırmak veya “Herkes kitap okusun!” mesajı vermek gibi dertlerimiz yok; romantik bir tavırla hareket etmiyoruz. Sadece, İstanbul’da toplu taşımada geçen uzun vakti okuyarak değerlendirenler ilgimizi çekiyor ve onları fotoğraflıyoruz.

 

İnsanlardan izin alıyor musunuz? Fotoğraflar ne kadar doğal?

Fotoğrafları kendi yolculuklarımız sırasında çekiyoruz. Okuyan birine rastlayınca o anki duruma (kalabalık, açı, vs.) göre ya çekim öncesinde ya sonrasında kısaca projeden bahsedip izin istiyoruz, üzerinde logomuz ve iletişim bilgilerimiz bulunan bir kitap ayracı veriyoruz. Böylece kendisi de fotoğrafının nasıl kullandığını görebiliyor, kararını değiştirirse bize bildirebiliyor. Yine kişi izin verirse okuduğu kitabın kapağını da ayrıca fotoğraflayarak o bilgiyi de not almış oluyoruz. (Yaklaşık olarak konuştuğumuz insanların %75’i fotoğrafının çekilmesine/kullanılmasına, bu insanların %95’i ise kitap bilgisini öğrenmemize izin veriyor.) Fotoğraf öncesi konuşmuşsak, herhangi bir şekilde poz vermesini talep etmiyoruz; “Lütfen az önceki gibi doğal halinizde okumaya devam edin” diyerek çekim yapıyoruz.

 

Sitede Kindle ve benzeri aygıtları pek göremiyoruz, sadece basılı kitap mı fotoğraflıyorsunuz?

Hayır, biz de elektronik okuma aygıtlarına rastlamayı ve belgelemeyi çok istiyoruz ancak çok ender denk geliyoruz.

 

Benim de böyle çektiğim/çekildiğim fotoğraflar var, göndersem yayınlar mısınız?

Bu soruyla çok karşılaşıyoruz. Sitemize herkesin kendi fotoğraflarını sergileyebileceği bir Instagram feed’i yerleştirmeyi de düşündük. Ancak iki endişemiz yüzünden bu sistemden vazgeçtik: (1) tamamen kurgulanmış fotoğraflar ve (2) izinsiz çekilmiş fotoğraflar. Biz özellikle izin konusunda hassasız ve İstanbul Okurken’in kontrolümüz dışına çıkan bir izinsiz gözetleme projesine dönüşmesini istemiyoruz. Bu sebeplerle başkalarından gelen fotoğrafları sistematik bir şekilde sitemizdeki ana arşive alamıyoruz, fakat bir şekilde izinli olduğuna inandığımız fotoğraflarınızı sosyal medya hesaplarımızda paylaşmaya çalışacağız.

 

İleride neler yapacaksınız?

Elimizden geldiğince toplu taşıma aracı türlerini arttırmak; otobüs, minibüs, dolmuş, tramvay gibi araçlarda da çekim yapmak öncelikli hedeflerimizden. Bunun için belki ekibi biraz büyütmemiz gerekecek. Elimizde yeterince veri biriktiğinde bir rapor hazırlamayı ve bunu ilgilenebilecek kurumlara sunmayı da planlıyoruz. Fotoğraf arşivimizi bir kitaba dönüştürmek de hayallerimiz arasında.

TİPOGRAFİ ÜZERİNE NOT
İstanbul ve okumayla ilgili bu web sitesinde İstanbullu yazıyüzü tasarımcısı Onur Yazıcıgil’in tasarladığı Duru Sans‘ı (Noticia Text ile birlikte) kullandık.

A total of 5.7 million people travel 13.5 million times with public transport in Istanbul every day. 37% of Istanbulites prefer public transport.1

 

According to IETT (2014), the average duration for a bus/metrobus trip in Istanbul is 32 minutes.2 Various surveys reveal that an Istanbulite spends roughly 100 minutes a day in public transport.3,4,5

 

We believe that reading (on printed books or digital devices) during the time spent in public transport in Istanbul is a good idea, and we photograph people who do that (with their consent).

 

Our Goodreads page lists the books we photograph.

istanbulokurken@gmail.com

FEATURED ON

press_bos2

FREQUENTLY ASKED QUESTIONS

 

Who are you?

We are a team of three. Gizem Kendik is a project coordinator at a NGO. Didem Kendik works as a photography and social media editor at a magazine. Deniz Cem Önduygu is a visual communication designer. We have a distribution of duty in accordance with our areas of expertise but we make the general decisions together. We carry out Istanbul Okurken as a voluntary project; it is not connected to any institution or sponsor.

 

Why did you start this project?

As curious people who read a lot in public transport (and who like to take photographs), we wanted to create a documentation about this activity. Maybe we also wanted to normalize reading in public transport, and to remind people who complain about not being able to find time to read about this option. We were also motivated by the fact that Istanbul is a city where people spend a lot of time in a great variety of public transport modes. We do not aim to glorify readers, compare them to people doing other things (playing games on smartphones, etc.), or give the message “Everybody should read!” with Istanbul Okurken; we are not romantics. We’re just interested in people who read during their time spent in public transport, and we photograph them.

 

Do you get consent from the readers you photograph? How natural are the poses?

We take the photographs during our own public transport trips. When we encounter a reader, we briefly talk about the project and get permission before or after taking the photograph depending on the conditions (crowd, angle, etc.). We give them a bookmark containing our logo and contact info so that they can see how the photo is used and let us know if they change their mind. We also photograph the cover of the book as a note to ourselves, again with their permission. (Roughly, 75% of the readers are okay with being photographed, and 95% of these people let us learn the book information.) If we talk to someone before taking the photograph, we don’t ask for any specific poses; we say “Please continue to read just like before we talked”.

 

We don’t see many photographs of people using Kindle or similar devices; do you only document printed books?

No, we want to document e-readers too but they are hard to run across.

 

I too have similar photographs, will you publish them?

We get this question a lot. We had even thought about embedding an Instagram feed in our website to display photographs from other people. We decided not to create such a system because of two distinct worries: (1) photographs that are entirely staged and (2) photographs taken without permission. We take the issue of consent seriously and don’t want Istanbul Okurken to turn into a peeping project over which we have little control. So we don’t systematically include photos coming from other people in our main archive on the website, but we will try to publish photos that we believe have no consent issues on our social media accounts.

 

What are your future plans?

One of our primary goals is to extend the types of public transport as much as we can, adding buses, tramways, etc. We may have to enlarge the team for this. We plan to prepare a report and present it to institutions who may be interested, when we have enough data. Creating a book out of our photo archive is also one of our dreams.

 

What does “Istanbul Okurken” mean?

It means “While Istanbul Reads”.

NOTE ON TYPE
On this website about Istanbul and reading, we used Istanbulite typeface designer Onur Yazıcıgil’s Duru Sans (along with Noticia Text).